Her şey bir fikir ile başlar ve o fikri besleyici faaliyetler bir organizasyona dönüşür. Bir fikir etrafında toplanmak ve bunu işe dönüştürmek sanıldığı kadar kolay değildir. Önce tutkuya, daha sonra da risk alabilecek bir cesarete ihtiyaç duyulur. Ayrıca çok çalışmak, yeni şeyler öğrenmek, değişimden korkmamak da iş kurmak isteyenlerin sahip olması gereken beceriler arasında bulunur. Kendisine güvenen kişinin iş fikrini geliştirmek veya ne yapacağını belirlemesi lazımdır. Bunun için izlemesi gereken yol ise şudur:

1. Pazar araştırması yapın.

Girmek istediğiniz sektör ile ilgili bilgi toplamak gerekir. Sektöre yönelik yeni şeyleri sunamayacak olmak, neden tercih edileceğinizle ilgili sorunun cevapsız kalmasına neden olur. Pazar analizi ile açıkları ve yeni ihtiyacı keşfedebilmek mümkündür.

2. Somut hedefler koyun.

Bir plan dahilinde ilerlemek ne kadar mesafe aldığınızı anlamanızı kolaylaştırır. Dikkat edilmesi gereken husus ise yapılan planın kağıt üzerinde kalmasıdır.

3. Beklemeyin, faaliyete geçin.

Eskilerin deyimiyle “kervan yolda dürülür” sözünü çokça anımsayın. Birçok kişi faaliyet öncesi her şeyin mükemmelleştirilmesi ile zaman kaybeder ve hiçbir şey mükemmel hale gelmez. Bu nedenle ufaktan da olsa başlanmalı ve ortaya çıkan sorunları yerinde düzeltmeye çalışmalıdır.

Şirket türleri hakkında bilgi

Bir iş fikrini geliştirmek için şirket kurmak gerekir. Ülkemizde ise şahıs, limited ve anonim türünde üç farklı şirket modeli bulunur. Bunlardan hangisinin başlangıç için uygun olduğu veya uzun dönemde daha faydalı olacağına dair hususu ihtiyaçlar belirler.

Şirket modelleri arasında farklar neler?

Şirket modelleri arasındaki en önemli farkın şudur: Şahıs şirketin kuran ve ortak olan kişiler, şirket borçlarından tüm mal varlıkları ile mesul olurlar. Ancak limitet ve anonim şirket ortakları için durum bu şekilde değildir. Bir limitet veya anonim şirketin borcundan şirket varlıkları sorumludur. Yani ortakların mal varlıkları şirket borçlarını karşılamak için kullanılamaz.

Şahıs şirketinin bir diğer handikabı ise, ortakların gerçek kişilerden oluşmasına yönelik uygulamadır. Bu da, sermaye şirketi olan bir yatırımcının hissedar olamayacağı bir şahıs şirket yapısına yatırım yapmasını engellemektir. Bunların göze alınarak hangi model ile iş fikrinin hayata geçirilmesi gerekeceğini belirlemek lazımdır.