Herkesin içerisinde kendini aşma ve bir şeylere imza atma arzusu yatar. Hatta bu his, “herkesin içerisinde bir aslan yatar” diye de formüle edilebilir. Dikkat edin, ihtiyacımız olanın kendimizi geliştirmek ve mesuliyet almak olduğunun farkındayız. Ancak arzu edilen ertelemek ve ağırdan almaktır. Dolayısıyla, ihtiyaca cevap verebilmek için arzuları dizginlemeyi öğrenmek ve mutlaka bir değişim sürecine girmek gerekir. Değişmeyen, dönüşemez!

1. Alışkanlıkların farkına var ve kontrol et.

Sürekli kendinizi tekrarladığınızın farkında olmayacak kadar meşgul ediliyor olabilirsiniz. Bu bir spor programı izleme şeklinde olabilir veya arkadaşlar arası muhabbet saatleri örtüsünde de karşınıza çıkabilir. Durup düşünmeniz gereken şey ise, gün içerisinde yaptıklarınızın ne kadarı sizin gelişiminizle doğrudan ilgilidir. Dürüst cevap vermeniz halinde değişimin nereden başlayacağını bulabilirsiniz.

2. Kendini geliştirici hobi keşfet ve yap.

Aslında her insanın kendisini geliştirmek istediği bir alanı vardır. bir dövüş sanatı öğrenmek, çalgı aleti veya yazar atölye kursları ile kendi iç dünyasını keşfetmeye çalışmak… Bunların hepsi birer hedef ve hobidir. Ancak kendimizle ilgili olmaktan daha çok dışarıdan dayatılan ve arzuları kaşıyan meşguliyetlerin tercih edilmesinden dolayı kendimizle ilgili olanı ertelemeye devam ederiz. Bu dakikadan sonra “hayır de, hayra yönel” formülünü küpe edin ve kendinin farkında olarak yaşamaya başla.

3. Korkuları yönetmek için cesur ol.

Korkuları yok edebilmek asla mümkün değildir. Değişimin önünde birden fazla faktör vardır; ancak hepsi korku temelinde açığa çıkar. Mesela, rutini değiştirmek zordur. Çünkü konfor alanını bozmak, eldekinden de olma korkusu baskın çıkabilir. Bu bilinmezlik korkusu ile eşdeğer bir korku modelidir. Değişimin getirdiği veya getireceği sorumlulukları yerine getirememe, öğrenmedeki güçlük ve değişimle ilgili karamsarlıklar, korku ile açığa çıkar.

4. Enerjine sahip çık.

Değişim ve gelişim odaklı mükemmel bir planın taşıyıcısı bir bedene ve ruha sahip olunmadığı sürece, yarı yolda kalmak tahmin edilemez bir durum değildir. Bu nedenle hem sağlıklı beslenme hem de günlük gezersizler oldukça gereklidir. Çünkü hareket, beyin kimyasını düzenler ve insan psikolojisine olumlu katkı sunar.

5. Oku, deneyimle, öğren.

Okumakla ilgili eksik bırakılan bir nokta var. Okumak, tek başına yeterli değildir. Evet, yeni şeyler öğrenmek beyin fonksiyonlarına olumlu etki yapar. Ancak değişim ve gelişimin pratik hayat düzenimizin her safhasına erişmesi için okumanın ardından denemenin ve buradan çıkan sonuçlarla etkili bir öğrenmenin söz konusu olması gerekir.