Belki üniversiteden yenice mezun oldunuz ve artık gerçek dünyaya adım atmanın, çalışmaya başlamanın vakti geldi diye düşünüp iş aramaya başladınız. Belki de çalışmakta olduğunuz işten memnun değildiniz ve daha güzel bir işte, daha iyi bir firmada çalışmak istediniz. Bu sebeple hayalinizdeki işi aramaya başladınız, belki birçok firmaya iş başvurusu yaptınız ve büyük gün geldi: Mülakata davet edildiniz! Ancak iş görüşmeleri konusunda tecrübeli olun ya da olmayın, muhtemelen işe alınmanızı sağlayacak veya sizi hayalinizdeki işten kopartacak olan bu önemli görüşme konusunda bir miktar gerginsiniz ve belki de birkaç tavsiyeye ihtiyacınız var. İşte biz de tam olarak bu noktada devreye girip size mülakatınız hakkında yardımcı olmak istedik. İyi okumalar!
İlk olarak mülakat öncesinde yapılacaklara bir göz atalım:
Mülakatlarda sorulan klasik soruları kendi kendinize cevaplamaya çalışın.
İş görüşmesine gitmeden birkaç gün önce kendinizi hazırlamaya başlamak için mülakatlarda sorulan klasik soruları araştırıp, bu soruları cevaplamaya çalışabilirsiniz. “Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?” ya da “Neden bu işe sizi almalıyız?” gibi sorular günümüzde hemen her iş görüşmesinde yönlendiriliyor. Doğrudan bu şekilde olmasa bile kelimelerle oynayıp aslında aynı anlama gelen farklı sorular da sorulabiliyor. O yüzden bu sorular için nasıl cevaplar vereceğinizi önceden düşünmekte fayda var.
Tabi ki görüşmenizde bu klasik soruların haricinde, “Okulda, staj yaparken veya daha önceki iş yerinizde haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüz konular oldu mu?” şeklinde sizin sorunlarla başa çıkma kabiliyetinizi ölçen sorular da yöneltebilirler. Bu tarz sorulara cevap vermek her zaman kolay olmayabiliyor çünkü öncelikle böyle bir olay yaşadınız mı bunu hatırlamanız gerekiyor. Böyle bir soruyla karşılaşırsanız öncelikle sakin olun ve düşünmek için biraz süre isteyin. Görüşmeyi yapan kişi de cevaplaması zor bir sorduğunun farkında olduğu için muhtemelen size biraz zaman verecektir. Sonrasında yaşadığınız olayı dürüstçe anlatın, özellikle başa çıkabildiğiniz bir sorunu anlatmanız burada size puan kazandıracaktır.
Firmayı güzelce araştırın ve başvurduğunuz pozisyon için gereken yetkinlerin neler olduğunu öğrenin.
“Firmamız hakkında neler biliyorsunuz?” doğrudan sizi tanımaya ya da bilgi seviyenizi ölçmeye yaramasa da başvurduğunuz firmaya olan ilginizi görmek için oldukça güzel bir soru. Başvurduğunuz pozisyona göre sizden bu konuda isteyecekleri bilginin türü ve derinliği farklılaşsa da en azından ne zaman, ne amaçla kurulduğunu, vizyonunu, faaliyet alanlarını, Fortune 500 ya da İSO 500 gibi sıralamalarda yer alıyorsa kaçıncı sırada olduğunu ve belki de geçen yılki sıralamaya kıyasla nasıl bir değişim olduğunu bilmenizde fayda var.
Ancak diyelim ki sosyal medya uzman yardımcısı pozisyonu için başvuru yaptıysanız firmanın sosyal medya hesaplarını, ne tür ve ne sıklıkla paylaşım yaptığını incelemeniz ve nasıl paylaşımlar yapılırsa etkileşimlerin artacağını düşünmeniz görüşmeye sıkı bir şekilde hazırlanmanıza yardımcı olacaktır.
Firma haricinde başvurduğunuz pozisyon için sizden neler beklediklerini de bilmeniz gerekiyor. Bu beklentileri bilip, görüşmenizde bunları ön plana çıkartabilmeniz, hatta, “Neden sizi işe almalıyız?” sorusuna, “Çünkü siz şu konularda iyi olan biriyle çalışmak istiyorsunuz ve ben de bu konularda iyiyim.” gibi bir cevap verebilmeniz, diğer adaylar arasından sıyrılmanızı sağlayacaktır.
İş görüşmesine uygun bir şekilde giyinin.
Evet, mülakatlarla ilgili çok klasik bir tavsiye biliyoruz ama biz yine de hatırlatmak istedik: Görüşmeye giderken özenli bir şekilde giyinin. Burada tek tek renk uyumuna dikkat edin, ayakkabılarınız temiz, tırnaklarınız bakımlı olsun veya makyaj yapacaksanız sade bir makyajı tercih edin demek istemiyoruz. Çünkü bunlar sadece iş görüşmesine giderken değil, günlük hayatta da dikkat etmeniz gereken önemli noktalar ve biz bu konuda bir sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyoruz.
Peki güven uyandırdığı için mülakatlarda lacivert renkli kıyafetler tercih edilmesi gerektiğini biliyor muydunuz? Kırmızı; iddialı, azimli ve kararlı biri olduğunuza işaret ederken, siyah özgüvenli bir izlenim vermenizi sağlıyor. Bu üç rengi iş görüşmesine giderken gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Ancak kahverengiden ise uzak durmanızda fayda var: Bu renk, sıkıcı biri gibi algılanmanıza sebep olabilir.
Görüşme başlamadan yaklaşın 10 dakika önce iş yerinde olun.
Özellikle görüşme yapacağınız iş yerinin bulunduğu bölgeye hakim değilseniz, mülakat vaktinden 10-15 dakika önce orada olacak şekilde plan yapmanız iyi olacaktır. Geç kalarak daha ilk andan sorumsuz bir izlenim vermek istemezsiniz. Bu sebeple erken gitmek, geç kalmaktan çok daha iyidir. Ancak erken gitme olayını da abartmamak gerekiyor. Görüşmeden yarım saat önce firmaya varmanız stresli biri olduğunuz şeklinde algılanabilir. Bu sebeple az önce söylediğimiz gibi firmanın bulunduğu bölgeye hakim değilseniz, hatta ulaşım konusunda kafanız karışıksa ve bu nedenle risk almayıp erken varırsanız da varsa yakınlardaki bir kafeye oturarak veya çevrede dolanarak biraz vakit geçirebilirsiniz.
Şimdi de mülakat sırasında dikkat etmeniz gereken konulara bir bakalım:
Burada en önemli nokta, özgüvenli olmanız.
Özgüvenli olmanız, hayatınızın her alanında size birçok şey kazandıracağı gibi iş görüşmeniz sırasında da sizi öne çıkartacak bir özelliktir. Kimse kendine güveni olmayan biriyle çalışmak istemez, dolayısıyla duruşunuzla, konuşmanızla özgüveninizi karşı tarafa aktarabilmeniz çok önemli. Bu sebeple öncelikle sakin olun, paniklemeyin.
Çok uzun zamandır iş arıyor olsanız bile, o işe muhtaç olmadığınızı unutmayın ve bunu da karşı tarafa belli edin. O işe muhtaç olduğunuzu düşünürseniz ve bunu tavrınıza yansıtırsanız, o iş için alınma ihtimaliniz düşecektir.
Ayrıca size bir soru sorulduğunda o sorunun cevabını bilmiyorsanız, bilmiyor görünmemek için bir şeyler söylemeye çalışmak yerine dürüstçe bilmediğinizi söylemek de kendinize olan güveninizi karşınızdakine gösterecektir.
Dikkatinizi görüşmeye verin.
Kendinizi sağlıklı bir şekilde anlatabilmeniz ve karşınızdakini de doğru bir şekilde anlayabilmeniz için etkili bir iletişim kurabilmeniz gerekiyor ve bunun için de ortada dikkat dağıtıcı unsurlar olmamalı, varsa da dikkatinizin dağılmasına izin vermemelisiniz.
Önünüzdeki duvarın çok dikkat çekici desenleri olabilir veya görüştüğünüz kişinin bilekliği çok ilginizi çekebilir ama siz dikkatinizi karşınızdaki kişinin üzerinden ayırmayın ve gözlerine bakarak konuşmaya özen gösterin.
Bu konudaki bir diğer nokta ise tabi ki telefonunuzu sessize almanız. Görüşme esnasında telefonla ilgilenmemeniz gerektiği gibi o sırada telefondan gelen bir bildirimin dikkatleri dağıtmasına da izin vermemelisiniz. Bu nedenle telefonunuzu sessize alın ve bildirim nedeniyle aydınlanan ekranın da gözünüze çarpmaması için mümkünse çantanıza bırakın.
Sorulara çok kısa ya da çok uzun cevaplar vermeyin.
Görüştüğünüz kişi, sizin başvurduğunuz iş için doğru aday olup olmadığınızı anlamaya çalışırken ihtiyacı olan bilgileri verebilmek çok önemli. Bu sebeple size bir soru sorulduğunda iki kelimelik kısa cevaplar vermek, kendinizi yeterince anlatmanıza katkı sağlamayacağı gibi çok fazla konuşmak da muhtemelen karşınızdakinin sıkılmasına sebep olacak ve aynı zamanda kendinizle ilgili daha önemli detayları verebileceğiniz vakitten de çalacaktır.
Siz de soru sormayı unutmayın.
Bu mülakatın karşılıklı bir tanışma süreci olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Görüşme yaptığınız kişi sizin o iş ve firma için uygun olup olmadığınızı anlamaya çalışırken siz de benzer şekilde o iş ve firma size uygun mu değil mi bunu görmek istiyorsunuz. Bu sebeple soru sormaktan çekinmeyin. Firmanın size sağlayacağı yan hakları, çalışma gün ve saatlerini, orada çalışmaya başlarsanız neler beklemeniz gerektiğini ve örgüt kültürüyle ilişkili sorular sorarak firma size uygun mu bunları anlamaya çalışabilirsiniz.
Son olarak da mülakattan sonra ne yapmanız gerekiyor bundan bahsedelim:
Görüşme sonrasında, mülakat için sizi davet eden kişiye ve eğer farklı biriyse ayrıca görüştüğünüz kişiye teşekkür etme amaçlı bir mail gönderin.
Aslında bu çok da dikkat edilen ve illa ki yapılması gereken bir davranış değil, ancak yapılması durumunda çok hoş durduğu da bir gerçek. Görüşmeden birkaç saat sonra, “Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim, umarım birlikte çalışma fırsatını yakalarız.” gibi bir mail yazmanız dediğimiz gibi oldukça hoş bir davranış olacaktır.
Mülakatınızda başarılar diliyoruz, umarız hayallerinizdeki işe kavuşursunuz!
Yorumlar (0)
Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.